Sevin Yalabık

Matruşka-lar

Published by Sevin Yalabık under on 13:33



Matruşka-lar


Kimdi?
Menüden ayrılmış düşleri yakılan
Yer yer bu irin
Köle pazarında yarınları satılan
Semt ormanında kaybolan


Tanrım
Matruşka’dan ne çıkacak şimdi!


Yıkılan!


Tek tek hüzün tuğlalarıyla örülen
Çürümüş, tez olamamış yaşam
Tekerlekli tabutta külleri savrulan


Şimdi!


Şekle girenler yerinde duruyor
Bir piyano
Parmak kemiklerim sızlıyor
Geniş kutsanmış günlerde
Matruşka’lar çoğalıyor


Sevin Yalabık

Sen Evrendeki Gerçek

Published by Sevin Yalabık under on 13:31


sen! hüznün kokusunu yayıyorsun geceye

Sen Evrendeki Gerçek

Rüzgarın ruhuna karışmış sitemin sesi
Kuantum anlarını, anlatıyor kaldırımlar
Biraz kaos
Kendi gölgesini aydınlatan ışık
Biraz umut
Pandora’nın içinden kurtulan.


-Ben sessizlikte saklanan, sen imgelerimdeki saklımsın

Gözlerimde dünden kalma yıldızlar
Kimliksiz günlerde
Sonuçsuz bir fizik formülünde parçacıklara ayrılmaktayım
Biraz yaşam
Kızıla karışan güneşin altında özgür olan

-Ben ufkun ressamı, sen içindeki siluetimsin

Sabahın uyanışını kelebeklerle selamladım
Gördüm ki! Bin yıllık bir öyküymüş sokağa sığdırılan
Düşsüz bir rüyaydı, kırıldı bütün zaman
Evren ağır, gün hüzünlü, yaşam yorgun

-Ben gökyüzüne sarılmış bir güvercin, sen anılarımdaki sonsuzluğumsun

Sevin Yalabık

Tedavisiz Zaman

Published by Sevin Yalabık under on 11:41

Tedavisiz zaman

Zamanla küflenecek sözcükler
Yüreğine sapladığın her iğne ağlayacak anılarda
Gıcırdayan kapının sesinde, sessiz kalacak duvarlar
Henüz rahmine düşmemiş, düşlerinle kalacaksın

Ey tanrı!
Neden, beni düne geç, bugüne mahkum bıraktın

Şimdi
Teneke tadında harflere karışıyorum
Sandıklara sakladığım aşkın antika olmasını beklerken
Yanık kokan mektuplarda
Çatırdayan kum saatinde dağılıyorum

Söyle tanrı!
Kirpiklerimin ucunda hayallerimi asmaktan ne zaman vazgeçeceksin


Sevin Yalabık

Ve Geçmiş Zaman

Published by Sevin Yalabık under on 11:35

Ve Geçmiş Zaman

Çatlak toprağın arasında sıkışmış zaman
nasıl da kekeliyor geçmişe dönüp baktığında
oysa akrepti dünün sancısı
acımadan akıtırken zehrini
acıyarak titriyor toprak

yelkovana bağlı kuru sözler yanacak
haykırışında
ateşten bir kuş düşecek
hayatın rahmine
kor kor
kasırgada savrulup
şimşeklerin kanadında selam duracak

ateşten incelmiş bir iple asılacak
ne var olacak
ne de yok ....
yedi dağın ateşi yanarken
rüzgărlar gözyaşımdan yağmur yapacak
ve geçmiş zamanda bir çocuk
toprağın çatlak yerinde hep ağlayacak


Sevin Yalabık
 

.

İzleyenler